Hem tarihi hem doğal güzellikler bakımdan dünyanın en iyi şehirlerinden biri olan Kapadokya her yıl yerli ve yabancı pek çok turisti ağırlıyor. Toroslar ve Kızılırmak'ın arasında bulunan Kapadokya, eriyen lavların rüzgar ve yağışlarla oluşan Peribacaları ile dikkatleri üzerine çekiyor. Böylesine bir güzelliği ancak yukarıdan bakarak farkedebilirsiniz. İşte bu nedenle özellikle sabahın erken saatlerinde kalkan rengarenk balonlara binmenizi tavsiye ederiz. Yine peribacalarından ya da kaya oyuklarından oluşan Kapadokya otelleri ise oldukça ilgi çekicidir. Roma döneminde baskılardan kaçan ilk Hristiyanlar ise, burada oydukları yeraltı şehirleri, kiliseleri, evleri ve yaşam alanları ise bambaşka bir güzelliği ortaya çıkarmıştır. Bu şehirlerde bulunan özel el boyamaları ise dini simgeler, semboller ve kişileri konu almaktadır. Ayrıca kızıl çamurdan yapılan çömlekler ise hediyelik eşya olarak alınabilir. Peri Bacaları, Göreme, Ürgüp, Asmalı Konak, Ortahisar Kalesi, Avanos, Derin kuyu ve Kaymaklı yeraltı şehri, Çavuşin, Zelve, Deve Kayası, El Nazar ve Aynalı Kilise, Ihlara Vadisi, Akvadi Kapadokya'da gezilecek yerler arasındadır. 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lavların oluşturduğu yumuşak tabakanın milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla günümüzdeki görünümünü kazanan Kapadokya, ülkemizin UNESCO Dünya Mirası listesinde de yer alan turistik merkezlerinden birisidir. Yerleşim tarihi Paleolitik döneme kadar uzanan Kapadokya, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerden pek çok izi de bünyesine katmıştır.